Sakaryaspor - Silivrispor Maç Kritiği

Pazar günü tam “Yağmurlu bir günde sevmiştim seni” diyebileceğimizi bir hava vardı stada yürürken.

Hafta içi 19 bin denildi 8 bin denildi satılan bilet sayısı konusunda hep bir bilgi kirliliği vardı.  Yağmur yönetimin hasılat hesabını büyük ölçüde etkiledi tabi ki.

“YENİ” STAD?

Maçın başlamasına az kala yağmur ile beraber garip bir şekilde ıslanmaya başladık. Diyeceksiniz ki yağmurda ıslanmanın neresi garip?

Şöyle ki “kapalı” olan tribünümüzün 10. Sırasında falandık ama ıslanıyorduk.

Buradan Ahes İnşaat’ın yöneticilerine sesleniyorum sakın yoğun kulak çınlaması sebebi ile doktora gitmeyin.  Siz sağlamsınız, ama stadınız değil… Her Pazar düzenli olarak o çınlama olacak.

Ayrıca maç başlamadan önce gözüm bir anda kale arkasına kayması ile yağmur suyu oluğunun patlamış olup borulardan suyun şırıl şırıl taraftarın üstüne aktığını gördüm, bu kadar hafif bir yağmurda bile yeni stadın boruları patlıyorsa hadi hep beraber el açıp dua edelim arkadaşlar;

-Sen Afet Verme Ya Rab!-

Artı olaraktan stad cepheleri açık olduğundan içeride kırılması güç bir soğuk var.

Maç başladığı anda montunu üşüyen top toplayıcı çocuğa veren rakibimizin 11 numaralı oyuncusuna da buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

İYİ Kİ GELMEMİŞSİN ALEYNA

Bu maç “Aleyna Tilki” düşünülüyordu konser vermesi için, sonra ne olduysa yönetim vazgeçti. İyi ki de vazgeçmiş yoksa Aleyna Hanım da rezil olacaktı bu yağmurda!

Bakın aklıma ne geldi Aleyna Tilki’nin bir sözü vardı “Mazlumun ahı AHES’te AHES’te alınır.” Diye. Maç dışı gözlemlerimi bu sözle bitirip maç içi gözlemlerime geçiyorum.

 

HOCANIN KADRO SEÇİMİ

Stada girdiğim gibi direk olarak önlere doğru koşup ilk 11 için ısınan oyunculara baktım. Kafama takılan iki şey oldu.

1. Mahir’i görmem.

2. Talha’yı görememem.

Yakın arkadaşlarıma karşı ve Twitter’da bağıra bağıra söylüyorum Mahir tek başına pivotluk yapacak adam kesinlikle değil. Yanlış yerde oynatılıyor.

Yılların FM oyucusuyum Mahir’in oyuncu profili oyun dili ile “second forward”  ya da “false nine” taktiğinde oynayacak dinamo forvettir.

Basite indirgemek gerekirse. Ya uzun boylu bir forvetin bir adım arkasında bitirici ya da sahte 9 numara olarak orta sahaya inip kanatlara top çıkartıp adam eksiltecek türden bir oyuncu.

İki hocamızda maalesef Mahir’i “pivot forvet” olarak oynatmakta ısrar ediyor.

Hayır Mahir abi sen itiraz et bari “Hocam ben Wolfsburg’da Dzeko’nun arkasında sf oynadım o sene Almanya şampiyonu olduk” falan de. Ne bileyim “Hocam ben San Siro’da Dida’ya gol atmış adamım ama bu pozisyonda değil.” de bir şey de abi.

Yoksa valla kanser olucaz seni tek pivot forvet izlerken.

Diğer bir çekincem Talha’nın yokluğunda Murat’ın 10 numara pozisyonunda oynayacağını tahmin ettim ve tahmin ettiğim gibi de oldu.

İyi niyetli mücadele etti çabaladı ama çoğunlukla topları ezen taraf oldu Murat Akın. Yetenek var mı? Var. Hazır mı? Değil! Eee ilk yarı bitti ne zaman hazır olacaksın abicim? Muamma…

 

MAÇIN İÇİNDEN

Maça istediğimiz baskıda başlamadık bence, duran toptan Ramazan tam bir stoper golü atarak bizi kendimize getirdi. Pek de fazla pozisyon olmadan ilk yarı bitti.

Devre arası Silivri taraftarlarının samimi dansları ile güldük eğlendik geldi ikinci yarı…

İkinci yarı oyuna giren İsmail Düzgün kaç maçtır ağır kalan ve hataları golle sonuçlanan Ramazan Sal’ın arkasına iyi kaçarak golle buluşup skoru eşitledi.

 

Ramazan gibi tecrübeli ve aldığı ücretten dolayı beklentilerin yüksek olduğu bir oyuncuya bu hataları yakıştıramıyorum.  Yediğimiz golde göreceksiniz ki, kendi hatasıyla kalmayıp yaptığı yanlış koşu ile rakibi markaja alan Yasir’i de oyundan düşürüyor.

 Ramazan’ın Yasir’i son ana kadar görmediğine adım gibi eminim o pozisyonda. Belki de fazla konsantre olmaktan ya da stresten ama sakin kalmakta fayda var. Maç içinde de sürekli rakip ve arkadaşları ile hararetli diyalog halinde olduğunu gözlemliyoruz hep.

Gelelim Batuhan’ın golüne, bu golle birlikte tekrardan görüyoruz ki Batuhan’ı eğer kazanırsak 5 sene forvet aramayız.

YEDİĞİMİZ & KAÇIRDIĞIMIZ VE HAKEM

Yediğimiz golde aleni bir şekilde kaleci yerde yatarken oyun devam ediyor ve kalenin boş olmasından dolayı top ağlarla buluşuyor.

Gelelim kural ne diyor?

Kural açık İster takım arkadaşı ister rakiple çarpışsın bir oyuncu yerde yatıyor ve hayati sorun teşkil edecek bir durum varsa top nerede olursa olsun hakem oyunu durdurur.

Adam bayıldı 10 dakika kendine gelemedi hakem oyunu durdurmadı rakip oyuncu da sportmenlik dışı bir şekilde boş kaleye yuvarladı topu.

Allah korudu fakat diyelim Ercüment’e o pozisyondan sonra söylemeye dilim varmıyor ama hayati bir problem oldu diyelim. Attığın kaç tane gol bir “can” eder  golün sahibi “Sercan Besler” soruyorum sana?

Adam orada beyin kanaması geçirseydi, dili dönseydi. Oyun devam ettiğinden zamanında müdehale edilmediği için kalıcı hasar ya da vefat etseydi? O vicdan azabı ile kalan kariyerinde topa dokunabilecek miydin?

Golden sonra yaptığı tahrik edici hareketlere değinmek bile istemiyorum daha 19 yaşında toy cahil bir insansın. Seni izlemeye gelen binlere yaptığın bu terbiyesizlik bu ahlaksızlık ne diyeyim ki! Tatangalar Unutmaz!

Maçtan sonra bütün sosyal medya hesaplarını kapatman da ayrı bir komedi.

Bu hakem hatası golünden sonra “maç tekrarlanır mı acaba?” diye düşünen taraftarlarımıza da öyle bir olasılık görmediğimi söyleyeyim çünkü hakem savunmasında. “O anda hayati risk olmadığı kanaatindeydim” der geçer.

Zaten yaptığı hatanın farkında olacak ki alakasız ve buram buram eyyam kokan bir penaltı verdi bize o suçluluk psikolojisi ile.

Penaltı atışında kaleci 2 metre öndeydi ona da 3 maymunu oynadı hakem…

Beykan penaltı konusunda güvendiğimiz bir çocuk fakat olmadı ne diyelim canı sağolsun…

 

SAHA DOLAŞANLAR

Sene başından beri görünen köy için kılavuz aramaya gerek yok hocam. Bu maçta yine Ramazan Sal, Ramazan Çevik, Tufan Kelleci, Murat Akın ve Mahir Sağlık saç baş yoldurdu.

Sadece Ramazan Sal (700 bin) ve Murat Akın’ın  (1 miyon 250 bin)maç başı hariç yıllık maliyetleri toplam 2 milyon.

Devre arası teşekkür edilip kariyerlerinde başarılar dilenmesi ve yerlerine daha genç isimler alınması maddi olarak da kulübümüzü rahatlatacaktır.

Ramazan Çevik bir katkı sağlayamıyor ama çabalıyor çocuk, bunu net şekilde görüyoruz belki ters kanatta oynatılıyor solda oynasa daha çok katkı verir bilinmez. Ama gelelim ki sorsan “Sahaya niye çıktın?” diye cevap veremeyecek bir  ”Tufan Kelleci” var karşımızda. Bir insanın yazıyla “bir” rakamla “1” olumlu hareketi olmaz mı yahu saha içinde?

Son olarak toparlamak gerekirse bu takım iyi devre arası hamleleri ile şampiyon olur kesinlikle. Ama bu hamleler çoğunlukla “almak” üzerine değil “yollamak” üzerine olmalı. Devre arası eğer doğru hamleler yapılırsa şampiyonluk geçen senden daha kolay…

 

Dipnot: Fotoğraflar maç sonra tarafımda sosyal medyadan depolandı. Kayıt ederken, nereden aldığımı not etmeyi unuttum. Fotoğraf kaynağı belirtmediğim için fotoğraf sahiplerinden özür diliyorum.