SAKARYASPOR SULTANBEYLİSPOR MAÇI HAKKINDA

 

Öncelikle nereden başlayacağımı tamamen bilemiyorum ama şu resmi göstermek istiyorum ilk ;

İşte maçın seramonisinde "şeref" tribünü. Bir zamanlar Tuncer Tepe'nin sürekli takımımıza hakaretler eden rakip başkana ayağa kalkarak "şeref tribününde şerefli insanlar oturur, burayı terkediniz" dediği yer. Şimdikiler de Tuncer başkanın sözüne kulak asıyor olmalı!

 

MÜCADELE VE OYUN

İki takım içinde kısır bir oyun vardı diyebiliriz aslında. Takımımız ilk yarı sahada hiç yoktu diyebiliriz, pas yüzdemizde yerlerde sürünüyordu ilk yarı. Ayrıca hatlar arası inanılmaz bir kopukluk var takımımızda. Orta Sahada bir topun peşinde 5-6 kişinin gittiği klasik 3. lig maçı oldu diyebiliriz maç için.

NERDESİN FEYYAZ?

İstisnalar haricinde oynadığı çoğu maçta eleştirilen Feyyaz Aydil Sultanbeyli maçında mumla arandı. Yavuz hoca Nedim'i de kesince duran toplarla ve kornerlerde kafa vuracak kimsemiz kalmadı. Üstüne üstün 2-3 tane güzel orta değerlendirilemeyince taraftarlar Feyyaz'a haksızlık ettiğini anladı.

GİZLİ KAHRAMAN ADNAN GÜNGÖR

Her ne kadar kahramanımız Volkan Yılmaz gibi gözükse de bence sahada onun kadar iş yapan bir Adnan Güngör var. Orta alanda kısa boyuna rağmen çok iyi markaj yapan ve orta sahada ayağı sağlam basan bir tecrübe.

OLDU MU BU SERTAÇ?

Oyunun son anlarında sinirlerine hakim olamayıp 3 dakika arayla 2 sarı kart gören Sertaç Eren. Maçın son 2 dakikasında "3 puan" hesaplarını "1 puan" hesabına çevirdi. Maçın başından beri korkak oyun oynayan Yavuz hoca anında forvet Ömer'i oyundan alıp Stoper Nedim'i oyuna dahil etti.

 

MAÇ ESNASINDA VE SONRASINDAKİ GERGİNLİKLER

Numaralı A4 tarafı şeref tribününün tam dibinde oturuyordum. Olası bir olayda Selo'nun yüz ifadesini en yakından görmek için :)) Bu sebeple maratonun duyamadığı bütün hakaretleri işittim.

 Seramoniden kısa bir süre sonra rakip taraftar stada girdi. Dikkatli bakıldığında çoğunluğu 15-17 yaş arası gençler ve 7-8 tane 25-30lu yaşlarda olan bir tribündü. Çoğunda "Fenerbahçe" atkısı vardı. Çok geçmeden futbolcularımıza hakaretler başladı. "Kaşar tribünü" (bu hakaret değildir) olarak tabir edilen yeşil montlu abilerimizin bulunduğu A4'ün rakip trübüne yakın olan tarafından tepkiler gecikmedi. Fakat büyük bir tatsızlık çıkmadı sadece "sözlü" tartışmada kaldı olay.

İkinci yarı rakip taraftar iyice haddini aşarak "koyun şu ibnelere, stadı başınıza yıkarız, sakaryanın piçleri dönsün şaşkına" tarzı tezahüratlara başladı. Ve yine "Kaşar Tribünü" olarak tabir ettiğimiz yerden cevaplar gecikmedi. Rakibin her tezahüratını ciddiye almayıp onlara eşlik ettiler. "Her zaman her yerde en büyük sultan"  tezahüratına ooooleey çekrek alkışlayıp makaraya aldılar. (Bu anları görmeliydiniz ben çok eğlendim şahsen :) )

Son olarak Trilaylay Celil abimizin rakip tribün önüne salınması  karşılıklı "Yeşil & Beyaz " çekilmesi sonunda "S*ksin sizi kaportacı ziya" diyip Celil abimizin rakibe hareket yapması efsaneydi. Tabi bu gerginlikleri maçın içinde olan "Tatangalar" göremedi. Rakibin bize ne tür hakaret ettiklerini bilmiyorlardı.

 

SON 10 DAKİKA NE OLDU DA DÖNDÜNÜZ?

Bütün maç hakaretler yağdıran rakip son 10 dakika "Aykut Ölmedi Kalbimizde Yaşıyor" sloganı atmaya başladılar. Bizim taraftarın başkana tepkisini gördükten sonra da "Selahattin Aydın" aleyhine sloganlarda bulundular. Hepsinin yüzünde dalga geçer bi yüz ifadesi vardı.

Bana sorarsanız bu tezahüratlardan sonra rakip taraftarın alkışlanması Sakaryaspor tarihinin yüz karası anlarından biridir. Orada rakip tarafından yuhlanıp küfür edilen Şanlı Sakaryaspor'un başkanıdır sonuçta. Tatangalar'dan başka taraftar grubuna dil uzatmak kesinlikle düşmez! Bazı sorunları kendi içimizde çözmeliyiz.

Ve maçtan sonra benim de hiç tasvip etmediğim olaylar yaşandı. Rakip taraftara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu olaydan sonra bir daha Sakarya maçına gelirler mi bilmem ama artık Sakarya'da nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmişlerdir umarım.

 

 

BONUS VİDEO;

Muhabir: Neden maça gelmiyorsunuz?

Sakarya taraftarı;